Mehmet Gürses 49. Sayı / 0:00
Amerika’nın Kürt Mecburiyeti

Amerika’nın Kürt Mecburiyeti

Amerikan-Kürt ilişkilerini irdelemek hem Kürtlerin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ama aynı zamanda Türkiye’nin ve bir bütün olarak Ortadoğu’nun son 30-40 yılda yaşadığı derin dönüşümü de ele almayı gerektirir. Basit ama aynı zamanda önemli iki temel bulgu ile başlamakta fayda var. İlki, Türkiye’nin ABD açısından bölgedeki en önemli stratejik ortaklardan biri olduğu ve öyle kalması için Amerikan tarafının önemli bir çaba sarf ettiği. İkincisi, Türkiye’nin son 10 yıllık dönemde hızlanan Batı bloğundan ve onun ana taşıyıcısı ABD’den farklı bir yörüngeye girme çabası. Bu çaba hem Türkiye’nin iç siyasetiyle, AKP’nin farklı medeniyet tasavvurunun bir sonucu, hem de bölgesel dinamiklerle önemli oranda bağlantılıdır. ABD-Kürt ilişkilerini, ya da benim kısmen provoke etmek amacıyla kullandığım Amerika’nın Kürt “mecburiyeti”ni, bu çerçevede ele almak daha sağlıklı bir resim çizmeye ve geleceğe dönük daha doğru tahminler yapmaya yardımcı olacaktır.

Son 40 yıllık dönemi kabaca üç ana dilime ayırmakla başlayalım. 1980-1990’lar dönemi daha çok Soğuk Savaş dinamiklerinin hâkim olduğu, aktörlerin kimliklerinin ve menfaatlerinin daha rahat tespit edilebildiği bir dönemdir. Örneğin, Türkiye’nin Batı bloğundaki konumu, yani önemli ve hatta vazgeçilmez bir müttefik olduğu, hem Türkiye’nin siyasal/askeri elitinin hem de Batı bloğunun üzerinde uzlaştığı bir konudur. Buna karşın Suriye, Sovyetler Birliği’nin başını çektiği Doğu bloğundadır. İran ve Irak, Kürt nüfusunun ve coğrafyasının yaklaşık diğer yarısının olduğu iki ülke, yıkıcı bir savaşın içindedirler. Kürtler bu büyük resmin içinde bulundukları ülkelerin konumuna göre kendilerine alan açmaya çalışmakla beraber, aktör olmaktan uzaktırlar. Türkiye’de Kürt siyasal alanını hızlı bir şekilde domine edecek olan PKK bu büyük resmin yarattığı çelişki ve boşluklardan yararlanmaya çalışmakla beraber henüz yerel bir güç olmanın ötesine geçememiştir. Irak’ta Barzaniler ve Talabaniler öncülüğündeki Kürtler İran-Irak savaşının yarattığı fırsatları değerlendirirken hala çok mütevazi ve lokal hedeflere sahiptirler.
 


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 49. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?