EtIenne ForestIer-Peyrat 41. Sayı / 4:00
Doğu Avrupa'da Kürt Göçünün Diplomatik ve Siyasi Zorlukları: Bulgaristan Örneği

Doğu Avrupa'da Kürt Göçünün Diplomatik ve Siyasi Zorlukları: Bulgaristan Örneği

Kürt ulus-ötesi ağları üzerine yapılan çalışmalar çağdaş dönemdeki Rus-Kürt ilişkileri incelemelerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Sovyetler Birliği, Ortadoğu’daki jeopolitik ilişkileri ve ideolojik etkisi nedeniyle II. Dünya Savaşı’ndan sonra ve özellikle Mustafa Barzani’nin 1950’lerde Sovyet Orta Asya’da kalmasıyla sembolik bir sürgün yeri haline geldi.1 SSCB daha sonraki yıllarda da özellikle Batı Avrupa ile karşılaştırıldığında, Kürtler için hiçbir zaman niceliksel olarak önemli bir göç yeri hâline gelmese de siyasi aktivistler, öğrenciler ve aydınlardan oluşan küçük ama aktif bir göç topluluğuna ev sahipliği yaptı. Bu topluluk, Sovyet Kürtlerine sıkı sıkıya bağlı olmakla beraber hem Batı’da hem de diğer sosyalist ülkelerdeki Kürt sürgünleriyle de bağlantılarını sürdürdü. Doğu Avrupa’daki Kürtlerle iş birliği, özellikle bloklar arası dayanışma ve dolaşım kontrollerinin gevşemesi ile daha da kolaylaştı.

Her ne kadar Polonya2, Yugoslavya ve Romanya gibi ülkeler Doğu Avrupa’da Kürt aktivizmi haritalarında yer alsalar da burada özellikle üç ülke göze çarpıyordu. Doğu Almanya; Türkiye ve İran komünist partilerinin sürgün yeri, 1960’lı yılların öğrenci aktivizminin ana sahalarından biri ve Demir Perde’nin Batı Berlin’e açılan penceresi olarak önemli bir konuma sahipti.3 Çekoslovakya ve Prag, Barış ve Sosyalizm Sorunları Dergisi’nin (Problemy mira i sotsializma) merkezinin burada olması nedeniyle İran KDP (Kürdistan Demokrat Partisi) lideri Abdurrahman Qasımlo da dahil birçok komünist sürgün ve reformcunun ilgisini çekti.4 Son olarak Bulgaristan, komünist bloğun güneydoğusundaki ön cephesi ve Türkiye’nin doğrudan komşusu olarak özel bir öneme sahipti. Bu ülkelerin her birinde Kürt faaliyetleri güvenlik birimlerinin kontrolüne verildi ve özellikle 1960’lardan beri İran, Irak ve Türkiye ile ilişkiler kurulup geliştirildiği için diplomatik rahatsızlıklardan kaçınmak amacıyla izlendi.


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 41. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?