Serhun Al 49. Sayı / 8:00
Küresel Belirsizlikler Çağında Kürtler

Küresel Belirsizlikler Çağında Kürtler

Amerika’nın ünlü dış politika ve uluslararası ilişkiler dergisi Foreign Affairs 100. yılına atfen Eylül/Ekim 2022 sayısının başlığını ‘belirsizlik çağı’ (the age of uncertainty) olarak attı. Bu başlık küresel siyasette Amerikan hegemonyasının zayıfladığı, Batı’da ve Batı dışında otoriter-milliyetçi eğilimlerin arttığı, Çin ve Rusya’nın yeni dünya düzeninin baş aktörleri olduğu, kimlik ve sınıf ekseninde küresel eşitsizliklerin toplumsal hareketleri pekiştirdiği bir zamana vurgu yapıyor. Bu belirsizlikler çağı çoğu düşünürün bugün için ‘Liberal Dünya Düzeni’nin krizi dediği tartışma ile örtüşüyor. Kürtlerin de özellikle son 40 yıldaki siyasal kazanımları (Irak Kürdistanı, Rojava deneyimi gibi) göz önünde bulundurulduğunda, küresel belirsizlikler, çok kutuplu bir bölgesel ve uluslararası ilişkiler örgüsünde bu kazanımların geleceğinin de belirsiz olduğu söylenebilir. Fakat ortaya çıkacak yeni riskler ve fırsatların doğru değerlendirilmesi, çok kutuplu düzende doğru politik-diplomatik temaslar Kürtleri Ortadoğu’da çok daha etkin bir konuma da getirebilir. Sonuçta hem Amerika’nın hem de Rusya’nın Kürtler ile derin tarihsel ilişkisi mevcut ve muhtemeldir ki Çin’in de Kürtlere olan ilgisi ilerleyen zamanlarda artacaktır.

Soğuk Savaş’ın bitmesiyle birlikte küresel siyaseti yakından takip eden (özellikle Batı kamuoyunda) pek çok düşünür, akademisyen ve siyasetçi Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) tek kutuplu dünyada hegemon olacağını ve kendi ideolojik ve normatif değerlerini küreselleşme adı altında dünyaya yayacağını varsaydı. ABD’nin başını çektiği bu ideolojik yapı ‘liberal dünya düzeni’ olarak tanımlandı. Temel hatları ile serbest piyasa ekonomisi, küresel açık pazar, demokrasi ve insan hakları, uluslararası işbirliği ve uluslararası güvenlik gibi yaklaşımlara dayanan liberal dünya düzeninin felsefi/ideolojik kökleri Aydınlanma çağı filozoflarından İmmanuel Kant’a kadar giderken bu düzenin siyasi inşasının mihenk taşları I. Dünya Savaşı sonrası ABD başkanı Woodrow Wilson’un perspektifi ile örüldü. Bu Wilsoncu moment Kürtler için de self-determinasyon ekseninde fırsat oluşturmuştu ama somut bir sonuç alınamamıştı.
 


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 49. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?