Murat Issı 57. Sayı / 1:00
Mevlanzâde Rıf’at Bey’in Biyografisine Katkı

Mevlanzâde Rıf’at Bey’in Biyografisine Katkı

Modern Kürt siyasetinin şekillendiği, çağdaş Kürt kimliğinin vücut bulduğu, “acaba ayrı bir millet miyiz?”, “Ayrı bir devlet olarak var olabilir miyiz?” gibi birçok sorunun gidip geldiği, Birinci Dünya paylaşım Savaşı’ndan önce ve sonra haritaların çizildiği yıllarda belki de yeni dönem Kürt aydınları arasındaki en renkli ve en heyecanlı hayatlardan birini Mevlanzâde Rıf’at Bey yaşadı.
Mevlanzâde’nin Süleymaniye kökenli olduğunu birçok belge yazmaktadır. Mevlanzâde hakkında çıkan ilk yazılar ya da biyografisine dair ilk belirlemeler Türk tarih yazıcılığı çerçevesinde, kendisinin Kemalist hareket düşmanı olduğuna dair yazılan oldukça kısıtlı yazılardır. Kürt araştırmacılarının ve tarihçilerinin ilgisiyse yaklaşık 15-20 yıl öncesine dayanmaktadır. Mevlanzâde’nin Süleymaniyeli olduğunu gösteren bir İngiliz İstihbarat belgesini ilk defa Kürt araştırmacı Rohat Alakom kullanmıştı. Son on, on beş yılda Mevlanzâde’nin yaşamına dair birçok araştırma-belge niteliğinde çalışma yayınlandı. Bu çalışmaların önemli bir kısmı, maalesef hâlâ, birbirinin kopyası olma özelliğini taşıyorlar. Araştırmadan, yorgun, kopyalama yeteneği güçlü kalemler tarafından, doğru-yanlış-eksik ne varsa tekrarlandı ve bu bilgiler günümüzün kavram dünyası çerçevesinde yorumlanmaya devam etmektedir. Elinizdeki bu biyografi denemesi; Mevlanzâde’nin yaşamına dair, daha önce yayınlanan iki makalemize ve Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Diplomatik ve Askeri Arşivi’nde bulduğumuz bir kısım yeni belgeye dayanmaktadır.

Yaşamı
Ailesinin kökenleri bugünkü Güney Kürdistan sınırları içerisinde bulunan Süleymaniye şehrine dayanan Mevlanzâde,1 1869 yılında İstanbul Küçükçekmece’de dünyaya geldi.2 Babası Abdurrahman Nacim Efendi’dir.3 Elimizde Küçükçekmece’de doğduğuna dair bir bilgi bulunmamakla birlikte, aile kütüğünün orada olduğunu bilmekteyiz. Mevlanzâde Rıf’at Bey, Mekteb-i Hukuk-i Şahane mezunudur.4 Mezuniyetinden sonra bir süre Matbu’at-ı Ecnebiye Kalemi’nde bulunmuş,5 buradaki başarılarından dolayı terfi edilmesi için Sadrazama yazı gönderilmiş6 ve bin kuruş maaş tahsisiyle Beyoğlu Mutasarrıflığı Tahrirat Kalemine,7 ardından Sinop Cezaevi Müdürü olarak Sinop’a tayin edilmiştir.8 En son devlet memurluğu, Sinop Cezaevi Müdürlüğü’dür. Zira aynı şehirdeki Mutasarrıflığın şikayeti üzerine 22 Ağustos 1895 tarihinde tutuklanmış, birçok cezaevi gezmiş ve en son 1908 Devrimi’nin ilan ettiği genel af ile salıverildiği güne kadar Yemen Cezaevinde tutuklu bulunmuştur. Kendisinin belirttiğine göre Yemen’de 12 yıl kalmıştır.
“(...) bizi de binlerce siyasi mağdur gibi tam on iki sene hapisten hapise, sürgünden sürgüne sürüklendikten sonra son sürgün yerimiz olan Yemen’in San’a şehrindeki sefil yaşantımızdan kurtardı... Yemen’den; iki mazlum ile, senelerce San’a Zindanında tüyler ürpertecek mahrumiyetler içinde yaşamış iki arkadaşla yola çıktık. Bu arkadaşlarımızdan biri Kasidecizade Ziya Molla Bey, diğeri Kemal Paşazade Sait Bey’di.


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 57. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?