Fırat Aydınkaya 47. Sayı / 7:00
Şeyh Said İsyanı ve Haco Ağa’nın Ölümcül Tereddüdü

Şeyh Said İsyanı ve Haco Ağa’nın Ölümcül Tereddüdü

Epey bir süredir Kürdistan tarihini yeni bir perspektifle okumaya çalışıyorum. Bu yeni okumalarımın içinde, bir tarihçilik biçimi olarak hain ya da kahraman kategorisine başvurmanın fayda getirmediğine inanıyorum. Nitekim Guha’nın bize yetkinlikle gösterdiği üzere ezilen bir halkın tarihi, kahramanlık ya da hainlik bağlamıyla manevi biyografi biçiminde okunamaz.1 Bu sebeple bu yazının niyeti katiyen ‘kahraman’ ya da ‘hain’ albümüne yeni sayfa eklemek değil. Tam aksine bu tarz bir okumaya mahal vermeden, ezilen Kürt yoksullarının başkaldırılarının bir yere kadar temsilini üstlenmek durumunda kalan, elit figürlerin artık tarihte kalmış tutumlarına bakmak önem arz ediyor. Ayrıca Ngugi wa Thiong’o’nun Bir Buğday Tanesi eserinde işlendiği üzere efsanevi kahramanların yolu bazı durumlarda işbirlikçilikten geçtiği gibi, kendini umarsız bir şekilde işbirliğine vakfedenlerin ise mücadele süreci içinde efsanevi bir kahramana dönüşebildiği de olur. O sebeple ezilenlerin tarihini bir mahkeme hakimi edasıyla okumanın, bunu iddianame/savunma/güzelleme formatıyla kaleme almanın teorik bir anlamı bulunmuyor. 


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 47. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?