Önsöz
1970’li yıllarda gözlemlediğim ve bu metinde sözünü edeceğim Kürt köylüleri Türkiye’nin Tunceli iline bağlı Mazgirt ilçesinde yaşamaktadır. Eskiden Dersim olarak bilinen bu bölgenin köyleri, 50 yıl önce (1938) Türk ordusunun boyun eğdirme harekatıyla merkezi idareye tabii edilmiş ve ardından ulusal ve uluslararası işgücü ve mal piyasalarına dahil edilmiştir. Bugün köylerde söz sahibi olan 50-60 yaşlarındaki köylü kuşağı, içine doğdukları köy ve aşiret yaşam alanın (lebenswelt) köklü dönüşümüne tanıklık etmekle kalmamış, bu dönüşümün bir parçası da olmuştur. Genel anlamda bu değişimin sonuçlarını kabul etmelerine rağmen, sonraki kuşağın ezici çoğunluğu köylülüğü ve köy yaşamını sürdürmeye taraftar değildir. Türkiye’de Kürt bölgelerinin ekonomik, politik ve kültürel marjinalleşmesinin- babalar ve oğullar için farklı sonuçlar doğuran- etkilerini nesiller arası çatışmalarda görmek mümkün. Babalar ve oğullar arasındaki söz konusu çatışmalar üzerinden Kürt toplumunun sürekliliklerini ve kırılmalarını okuyabiliriz. Bu bakıştan yola çıkılarak, ilerleyen bölümlerde iş ve ticaret ilişkileri, toplumsal cinsiyet rolleri, iktidar iddiası, kutsal olana erişim, dil ve yazının kullanımı ele alınacaktır.