19. yüzyılda birçok İngiliz seyyah Kürdistan’ı ve Kürtlerin yaşadığı diğer bölgeleri ziyaret etti.1 Esasen seyahatlerini direkt olarak Kürtleri incelemek üzere gerçekleştirmediler. Amaçlarından biri, o zamanlar İngiltere’nin sömürgesi olan Hindistan’a giden yolları daha yakından tanımak ve ilerleyen zamanlarda bu güzergahta çıkabilecek sorunlara karşı hazırlıklı olmaktı. Bir diğeri ise İngiltere’yi Fırat nehri üzerinden Hindistan’a ulaştırabilecek şartları olgunlaştırmaktı. İngiliz seyyahlar bu amaçlarla gerçekleştirdikleri seyahatleri esnasında Kürtlerle karşılaştılar ve onlara dair elde ettikleri bilgileri seyahatnamelerine yazdılar. Bu çalışmada 19. yy İngiliz seyahatnamelerinde Kürt kadınları hakkında verilen bilgileri aktarmaya çalışacağım.
Seyyahların Kürt Kadınlarına Dair İzlenimleri
Seyyah kendi için yeni olan bilgileri önce kavramaya çalışır sonra aktarır. Bundan dolayı karşılaştıklarını, bildiklerine benzeterek ya da bildikleriyle kıyaslayarak anlatır. Seyyahlar Kürtlerin özelliklerini aktarırken Kürtleri komşuları Arap, Fars, Türkler ya da Avrupalılarla karşılaştırır. Seyyahlara göre, Kürtlerin fizyolojileri, Arap, Fars ve Türklerinkinden farklı, bazen de Asyatik formdan çok Avrupai forma daha yakındır. Örneğin Layard, Milli aşiretinin kadınlarının olduğu bölümde, aşiret reisi Musa Ağa’nın annesini ziyaret ettiğinde, orada bulunan kadınları gördükten sonra, Kürt kızlarının bir kısmının güzelliğinin, Bedevilerden farklı olarak Avrupalılara benzemesiyle ilgili şöyle der: “Aralarında güzellik yönünden farklı, Bedevi kızlarına benzemeyen, onlar gibi zeytin tenli, zarif endamlı, keskin bakışlı, uzun kara kirpikli olmayan daha çok Avrupai bir güzelliğe sahip olanlar vardı.”2 Buckingham da benzer şekilde Kürtleri, Araplarla ve Asyatik formla kıyaslayarak Avrupalılar ve İngilizlere benzetir. Onun aktarımına göre fizyolojik olarak Kürtler uzun ve çıkıntılı Arap ve Asyatik formdan çok, Avrupai formu andıran oval özelliklere sahiptirler. Onlar, kara saç ve kara gözlerine rağmen olabildiğince İngilizlere benzerler