VAHAP COŞKUN 48. Sayı / 6:00
20. YÜZYILIN BAŞLARINDA KÜRT MİLLİYETÇİ SÖYLEMİNE BİR ÖRNEK: EMİR BEDİRHAN

20. YÜZYILIN BAŞLARINDA KÜRT MİLLİYETÇİ SÖYLEMİNE BİR ÖRNEK: EMİR BEDİRHAN

1906 yılında Kürdistan’ın aristokrat ailelerinden Bedirhanilerin hayatını altüst eden bir hadise yaşanır. Bedirhan Bey’in torunu olan ve sarayın protokol şefi makamında oturan Abdülrezzak Bey ile on altı yıldır İstanbul’u idare eden ve II. Abdülhamid’in yakınında duran Arnavut Rıdvan Paşa, bir yol yapım anlaşmazlığından ötürü karşı karşıya gelirler. O sırada Abdülrezzak Bey Nişantaşı’nda oturmaktadır. Belediye, Şişli Caddesi’ne parke taşları döşemektedir. Abdülrezzak Bey, kâhyasını Rıdvan Paşa’ya gönderir ve kendi köşküne giden yolun da döşenmesini ister. Bedirhanilerin Osmanlı bürokrasi içindeki gücünden rahatsız olan Rıdvan Paşa, bu isteği, kırıcı bir biçimde reddeder. 

Abdülrezzak Bey, başkanın bu tavrını içini sindirmez, başkanın kâhyası Ahmed Ağa’yı evine getirip hapseder. Adamının tabi tutulduğu muameleye kızan Rıdvan Paşa, belediyenin çöpçülerini silah ve sopalarla teçhiz edip Abdülrezzak Bey’in köşküne yollar. Çöpçüler ile Abdülrezzak Bey’in hizmetkârları arasında büyük bir arbede çıkar; bazı çöpçüler yaralanır, bir Kürt hizmetkâr hayatını kaybeder, Bedirhanilerden biri de yaralanır. O kargaşa esnasında Ahmed Ağa bir yolunu bulup kurtulur. Böylece İstanbul’un iki kudretli ismi arasındaki bu muharebeden Rıdvan Paşa’nın zaferle çıktığı gibi bir izlenim doğar. 

Payitahtın merkezinde Kürtler ile Arnavutların savaşmaları padişahın tepesini attırır. II. Abdülhamid her iki tarafı sert bir şekilde ikaz eder. Sarayının yakınında bir çatışmaya sebebiyet verdiği için Rıdvan Paşa’ya öfkelidir. Paşa’nın itibarı zedelenir, hatta görevinden alınacağına ve Bağdat Valiliği’ne atanacağına dair söylentiler yaygınlaşır. Fakat Saray’daki etkili dostları sayesinde Rıdvan Paşa bu badireyi atlatır ve makamını korur. 

Rıdvan Paşa’nın padişah tarafından cezalandırılmayacağı anlaşılınca, Bedirhaniler cezayı kendileri kesmeye karar verirler; Bedirhanileri küçük düşürmenin bedelini hayatıyla ödeyecektir. Kendisi de intikam alınmasına zaten teşne olan Abdülrezzak Bey, Üsküdar Askeri Kumandanı olan amcası Ali Şamil Paşa’nın da tahriki ve tazyikiyle hemen hazırlıklara başlar. Cinayeti işleyecek dört Kürt bulunur; onlar Abdülrezzak Bey’in sağladığı tabanca ve mermilerle, 26 Mart 1906’da Göztepe İstasyonu’nda oğluyla birlikte trenden inip kendisini bekleyen arabaya doğru yürüyen Rıdvan Paşa’yı çapraz ateşe alırlar. Paşa, olay yerinde hayatını kaybeder.
 


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 48. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?