MURAT ISSI 43. Sayı / 7:00
Andonis Deriziotis ile Yunanistan’da Kürt Tarihi öğretimi üzerine

Andonis Deriziotis ile Yunanistan’da Kürt Tarihi öğretimi üzerine

SÖYLEŞİ: MURAT ISSI

Kürtlere olan ilginiz nasıl başladı? Yani niçin Kürt tarihi dersini veriyorsunuz? 

Kürtlerle ilgili olan imge, Kıbrıs Üniversitesi Türkoloji Bölümünde lisans düzeyindeyken Türk ve Osmanlı tarihi derslerini aldığım zamanlarda şekillenmeye başladı. Klişe Yunan gerçekliği dışında, Kürtlerle ilk temasım o zamanlara tesadüf eder. Bu ilk temaslarım oldukça sınırlıydı ve Kürtlerin evvela Osmanlı İmparatorluğu, ardından da Türk devleti içindeki rolleriyle sınırlıydı. Bu benim Kürtlere ilgimin ve daha sonraki yıllarda Kürtlerle ilgili çalışmalarımın ön ayağı oldu. 1990’lı yıllarda İngiltere’de Uluslararası çalışmalar alanında yüksek lisansa başladığımda, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne entegrasyonunun dinamikleri konusunda Avrupa’da yoğun tartışmalar mevcuttu. Tartışılan konulardan biri  – öyle veya böyle – ülkedeki insan hakları konusuydu ve bunun da merkezinde Kürt halkı vardı.

Doktora yaptığım yıllarda ise Kürtler konusuyla daha sistemli olarak ilgilendim.  Nitekim odaklandığım konu Güneydoğu Anadolu Projesi üzerinden Türkiye-Suriye ve Irak’ın ilişkileriydi, ki biliyorsunuz bu konu Türk devletinin muazzam kalkınma programlarından biridir ve tarihsel olarak Kuzey Kürdistan olarak bilinen ve nüfus olarak ezici çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Güneydoğu Anadolu’nun gelişmesini hedeflemektedir. O zamandan sonra, gerek kişisel gerekse de araştırma alanı olarak, hem Türkiye, Irak ve Suriye iç siyaset sahnelerine bağlı olarak hem de bağımsız Kürt devletinin kurulması çalışmalarına bağlı olarak Kürtler de Kürt çalışmaları da her zaman ilgi odağımda oldu. 

Neden Kürt tarihi mi? Neden olmasın ki? Çok büyük imparatorlukların doğduğu, yükseldiği, çöktüğü ve milletler mozaiği bir bölgede zengin kültürel altyapıya sahip ve tarihi derinliği oldukça büyük olan bir halktır Kürtler. Tarihsel konjonktürün ulus devletsiz bıraktığı büyük bir ulustur ama bu konjonktür, ismi Kürdistan olan o özel yurtlarında Kürtlerin rollerini küçültememiştir.
Yunanistan’da ise, Kürt imgesi kasıtlı olarak Yunan-Türk ilişkilerine bağlı olarak sınırlandırılmış ve tutarsız bilgilerden oluşmaktadır. Bu yüzden Kürt tarihi çalışmasının Yunan üniversitelerinde eksik olan bir ders olduğunu düşünüyorum. 

Kürt-Yunan ilişkileri tarihi sizin görüşünüze göre nasıldır?

Bu sorunun cevabına dair çok uzaklara yani Bizans’tan, Büyük İskender’in Perslere karşı başlattığı seferberlikten örneklere ya da Ksenefon’un “Anabasis” inde bahsettiği Karduhos’lara gitmeyi gerekli görmüyorum. Çağdaş döneme odaklanmayı yani I. Dünya Savaşı’nın bitimi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasıyla başlayan döneme odaklanmayı uygun görüyorum….

Andonis Deriziotis Kimdir?

Kıbrıs Üniversitesi’nin Türkoloji bölümünde okudum ve yüksek lisansımı Birleşik Krallık’ta Birmingham Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladım. Ardından aynı üniversitede doktoramı, Ankara’nın Dicle ve Fırat nehirleri üzerinden Suriye ve Irak ilişkilerini nasıl gerçekleştirdiği, bunun etkileri konusunda yaptım. 2005 yılından bugüne kadar da EKPA (Εθνικό και Καποδιστριακό Πανεπιστήμιο Αθηνών / Atina Milli ve Kapodistriako Üniversitesi) Türkoloji Bölümünde Uluslararası İlişkiler, siyaset ve diplomasi tarihi konularında dersler vermekteyim. 


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 43. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?