MEHMET ŞİMŞEK 48. Sayı / 8:00
DİYARBAKIR KELDANİLERİ

DİYARBAKIR KELDANİLERİ

Ortadoğu’nun otokton halklarından olan Keldaniler, geçen yüzyılın ilk çeyreğine kadar Diyarbakır’da geniş bir nüfusa sahipti. Cumhuriyet’in tektipleştirici politikaları neticesinde, bugün itibariyle, Diyarbakır’daki diğer gayrimüslim topluluklar gibi Keldanilerin nüfusu da azalmış durumdadır. Günümüzde Keldaniler, Süryanicenin Doğu lehçesini konuşur, bu dilin Batı Süryanice lehçesiyle pek farkı bulunmamaktadır. Süryanicenin Serto ve Estrangelo olarak adlandırılan yazı şekillerinden daha çok Estrangelo’yu kullanmaktadırlar.1 Bu kısa yazıda Diyarbakır Keldanileri hakkında genel bilgiler verilerek Keldaniler tanıtılacaktır.

Etno-dinsel bir adlandırma olan Keldani kelimesinin Aramice şekli Kasdai ve Kasdaya’dır. Türkçede Kaldeliler veya Keldaniler diye anılan bu kavimden, Arapça kaynaklarda Keldâniyyûn diye söz edilmektedir. Yunancadaki Khaldaioi kelimesi, müneccim ve sihirbaz anlamında kullanılmaktadır. Bu kelime, İskender’in ölümünden sonra Yunan ve Romalı yazarlar tarafından müneccim ve kâhinleri ifade etmek için kullanılmıştır.2 Yapılan araştırmalar, Keldani kelimesinin geçtiği kutsal metinlerin ilkinin Tevrat olduğunu ortaya koymaktadır. Bu metindeki kullanılış şekli Kasdim şeklindedir. Kelime bir etnik grubun isim babası olarak tarif edilerek, Hz. İbrahim’in kardeşi Nahor’un çocuklarından biri olan Kesed’e bağlanmaktadır. Konu hakkında çalışma yapan Albayrak, kelimenin Aramice şekli olan Kasdai ve Kasdaya’nın İbranice kökenli olmadığına vurgu yapmaktadır. Kelimenin Eski Ahit’in İ.Ö. 270’de başlanılan Yunanca tercümesinde ve diğer Yunan kaynaklarında Khaldaioi ve Rabbinik (Ortaçağ başlarında hahamların kullandığı İbranice) metinlerde Kaldiyyim ve Kaldaei şeklinde literasyona uğradığını belirtmektedir. Akadçanın linguistik özelliklerinden dolayı Kasdai kelimesindeki s harfi düşerek onun yerine l harfi geçerek Kaldai halini aldığı ve bu şekilde Tevrat metinlerine geçtiği varsayılmaktadır.3 Tevrat’ta Keldanilerle ilgili birçok ifade bulunmaktadır. Keldani Kralı Nebukadnessar’ın Kudüs’ü işgal etmesi ve Yahudileri Babil’e sürgüne göndermiş olması gibi tarihte yaşanmış vakalardan dolayı İbranilerin Keldanilerle yakın temasları olmuştur.4 Burada en dikkat çeken, Keldanilerin savaşçı ve cezalandırıcı kişilikleri yanında sihirbazlık ve büyücülük özelliklerinden bahsedilmiş olmasıdır.
 


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 48. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?