M. MALMÎSANIJ 53. Sayı / 4:00
HERDÊ DEWRÊŞÎ: DÊRSIM’IN NAM-I DİĞERİ VE YEZİDİLİK

HERDÊ DEWRÊŞÎ: DÊRSIM’IN NAM-I DİĞERİ VE YEZİDİLİK

Dêrsım halkının mensup olduğu Raya Heqî/Rîya Heqî (Dêrsım Aleviliği) ve Yezidilerin mensup olduğu Yezidilik inancı arasında birçok ortak özellik bulunmaktadır. Bunlar konuyla ilgilenen bazı araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Biz de bir çalışmamızda bunların bir kısmı üzerinde durmuştuk. Bu yazıda hem Dêrsım Kürtlerinin hem de Yezidilerin kültüründe rastladığımız ortak bir ad (ad tamlaması) üzerinde duracağız. Toplumlar yaşadıkları köy, şehir, bölge veya vatanlarına genellikle duygusal bağlarla bağlı olup onları sevgiyle anarlar. Buraları çoğu kez olumlu adlarla adlandırır, olumlu sıfatlarla nitelendirirler. Bazen önemini artırmak için bu adlandırma ve nitelendirmelerde yaşadıkları köy, şehir veya ülkeleri kutsallaştıracak kadar ileri giderler. Dünya sözlü ve yazılı edebiyatında buna ait çok örnek var. Müslüman bazı Araplar peygamberleri Muhammed’e atfettikleri “ῌub bu’l-weteni mine’l-iman” (Vatan sevgisi imandandır) sözüyle vatan sevgisinin önemini dile getirirler. Bazı şehir ve yer adlarında rastladığımız olumlu sıfatlar bir diğer örneği oluşturur. Mesela Türkçede Kudüs diye bilinen şehrin Arapça adı “el-Quds”tür ve bu dilde kutsal anlamına gelir. Müslüman Araplar, Jerusalem’e bu adı vermişler. Kur’an’da Mekke’ye “Ummu’l-kura” denir ki motamot “Köylerin Anası”, daha geniş anlamıyla “Şehirlerin Anası” demektir. Araplar çok önem verdikleri ve kutsal saydıkları Kâbe’ye ise “Beytullah” (Allah’ın Evi) derler. Keza eski adı Yesrib olan şehrin adı, Muhammed peygamberin oraya göç edip yer leşmesinden sonra “Medine” (Şehir) ve “Medinetu’l-munewwere”ye (Nurlanmış/aydınlanmış şehir) dönüştürülmüştür. Bir diğer örnek Bağdat’la ilgilidir. Beğdad/Bağdat adı, gerçekte Avesta dili ve Eski Farsçadaki “Beğe”/“Bege” (Tanrı) ve “dāt”/“dād” (verdi) anlamlarına gelen iki sözcükten oluşmuş olup “Tanrı’nın Verdiği” veya “Tanrı Vergisi” demektir. Müslüman Araplar buraya “Medinetusselam” (Barış/ esenlik Şehri) ve “Darusselam” (Barış/esenlik Evi, Barış Yurdu) adlarını verirler ve bu sonuncusu cennet anlamında da kullanılır. Benzer bir şekilde Yezidi Kürtler Güney Kürdistan’daki Laleş/Lalış vadisinde yer alan ve aynı zaman da hac yeri olan önemli tapınaklarına “Laleşa Noranî” adını vermişlerdir ki bu, Yezidilerin kullandığı Kürtçede “Nurlu Laleş” anlamına gelir.


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 53. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?