Mehmet Bayrak’ı ve Gülay Bayrak’ı 1980’lerin sonlarından itibaren tanıyorum. İlk karşılaşmamız, sanıyorum, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde olmuştu. O zamanlar, Devlet Güvenlik Mahkemesi, Kavaklıdere’de, Farabi Sokak’taydı.
Bu bina, aslında Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Merkeziydi. 12 Eylül Yönetimi tarafından el konulmuş bir yapıydı. Devlet Güvenlik Mahkemesi olarak kullanılıyordu. Mahkeme olarak elverişli bir yapı değildi. Mimari yapısı, odaları, salonları duruşmalar için uygun değildi. Bazen, duruşması olanları bile bina içine almaz, giriş kapısının önünde bekletirlerdi. Duruşma sırası geldiği zaman bina içine alırlardı. Özge Yayınları, Mehmet Bayrak’ın 1988’den önce kaleme aldığı kitapları da yayımlamıştı. O kitapları da yakından biliyorum. Ama esas ilişkilerimiz 1988 sonlarından itibaren gelişmeye başladı.