TARIK ZİYA EKİNCİ 43. Sayı / 3:00
Tarihsel, Sosyolojik ve Siyasal Yönleriyle: Lice Beyleri

Tarihsel, Sosyolojik ve Siyasal Yönleriyle: Lice Beyleri

LİCE’NİN NÜFUS YAPISI VE EKONOMİ

Lice görece yeni bir yerleşim bölgesidir. Önce Antak’ta kurulan ilçe merkezi daha sonra Lice’ye intikal etmiştir. Lice’nin nüfus yapısı Kürt ve Ermenilerden oluşmaktaydı. Nüfusun üçte biri Ermeni, üçte ikisi de Kürttü. 1915 kırımından sonra Ermeniler yok denecek bir düzeye inmişti. Benim çocukluk yıllarımda (1930-35) çevre kasaba ve köylerinden gelerek Lice merkezine yerleşenlerden yeni bir Ermeni popülasyonu oluştu. Çünkü ekonomik etkinlikleri tarımla sınırlı olan Kürtlerin Ermenilerin ürettikleri araç-gereçlere ihtiyaçları vardı. 1930-35 yıllarında Ermeni nüfusu yeniden belirgin bir düzeye gelmişti. Kürt köylüsünün ihtiyacı olan saban, tırpan, orak, boyunduruk, at nalı, binek hayvanı için koşum, yemeni (ayakkabı), palas (kıl sergi), oberi ve meşref (pamuklu sergiler), iç çamaşır olarak kullanılan pamuklu bez gibi ihtiyaç malları Ermeni ustalar tarafından üretilirdi. Tarım ürünleri, et, yağ vb. yiyecekler de Kürt köylüsü tarafından sağlanırdı. Uzun yıllar Lice’de görece kapalı bir ekonomi hüküm sürdü. Kürtlerle Ermeniler iç içe yaşıyorlardı. 1950’den itibaren kapitalizmin gelişmesine paralel olarak Lice Türkiye pazarına entegre oldu. Artık Kürtler Ermenilerin ürettikleri malların fabrika imalatı olanlarını Diyarbakır pazarından kolayca sağlayabiliyorlardı.Ermeniler ise birer birer göç etmek zorunda kaldılar. Sanırım bugün Lice’de hiçbir Ermeni ailesi kalmadı. 

Lice’de Sosyal İlişkiler ve Değişim Süreci

Cumhuriyetin kuruluşuna kadar Lice’de toplum büyük ölçüde bey’lere bağımlıydı. Tarıma elverişli mümbit araziler beylerin mülküydü. Lice beyleri ayrı bir kast oluşturuyorlardı. Köylü Kürtler reaya sayılıyor, Ermeniler de beylerin hizmet erbabı (Fıle me) olarak anılıyordu. Beyler kendilerini Kürt olarak saymazlardı. Osmanlı padişahından hizmet karşılığında aldıkları beratlara dayanarak Peygamber sülalesinden geldiklerini iddia ederlerdi. Sanırım bu iddia bugün de devam etmekte… Beylerin ekonomik gücü dinsel otorite ile destekleniyor ve sahip oldukları her hakkı kolayca kullanabiliyorlardı. Lice beylerinin Kürtler ve Ermeniler için çok sık kullandıkları “Kurmance penç peran, Fıle dü peran” ( .. ) deyiminin yaygınlığı beylerimizin Lice halkını küçümseyen otoritesini tanımlamak için yeterlidir. 

Lice beyleri Kürtlerden kız almaz ve Kürtlere kız vermezlerdi. Beklenmeyen evlilikler de hoş karşılanmaz, mutlaka bir cezası olurdu. Ama son yıllarda bunun değişmiş olduğunu sanıyorum.
 


Devamı Kürt Tarihi Dergisi'nin 43. Sayısında

  • Bu içeriği paylaşmak ister misiniz?